Maçka ilçesinde 11 Ağustos 2017’de, PKK’lıların erzak çaldığını ihbar edip, güvenlik güçlerine meskeni gösteren Eren Bülbül ile Jandarma Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik, teröristlerin açtığı ateşle şehit oldu. Şehit olmadan evvel toplumsal medyadaki hesabında ‘Biri de çıkıp demiyor ki Eren âlâ ki varsın’ paylaşımının ortaya çıkmasıyla Türkiye’yi hüzne boğan Eren Bülbül’ün vefatının üzerinden 7 yıl geçti.
Evinin önünde, şehit edildiği yerdeki, oğlunun kabri başından bir an olsun ayrılmayan anne Ayşe Bülbül, her vefat yıl dönümünde tıpkı acıyı yaşadığını söyledi.
Bülbül, ağlayarak, “Allah’ım herkesten razı olsun. Mevla’m, herkese evladını bağışlasın. Allah’ım herkese evladının bu türlü bir acı gününü göstermesin. Benim evladıma, ziyaretçileri akın akın geliyor. Yaz gelince, okullar kapanınca, ziyaretçiler ağır bir halde geliyor. Ben buralarda olayım olmayayım, buradan ayrılmak zorunda olsam bile benim kalbim, yüreğim, gözüm, gönlümle her vakit Eren’in başındayım. Eşimle 37 yıllık bir beraberliğim vardı. Eren’in acısı, babasının acısını kapattı. Eşimle uygun yahut berbat 37 yıl bir yastığa baş koyduk fakat Eren’in acısı, evlat acısı bambaşka” diye konuştu.
‘EREN, YAKAMA TAKILMIŞ GÜLÜMDÜ’
Ayşe Bülbül, “Gelenler gitmek zorunda ancak onlarla burada sohbet ediyor, konuşuyorum. Bir nebze de olsa yüreğimin acısı diniyor. Benimle burada gözyaşı döken oluyor. Allah’ım onların da işini gücünü rast getirsin. Sizlere gelir ki Eren şehit edileli 7 yıl oldu; 7 yıl, 7 bin yıl üzere oldu. Bu günler geçmez. Eren, yakama takılmış gülümdü. Eren bir oburdu. Sıkıntıların birden fazla Eren’deydi. Eren, o sarı saçlarını bize bir kesim ekmek getirebilmek için süpürge yaptı. Annen kurban olsun o sarı saçlarına oğlum. Benim evladım gelmeyecek biliyorum fakat akşamdan kapıları kapatmıyorum” dedi.
